Klappentext

Disleksisi olan veya dislektik kişilerle yaşayan herkes, bunun çok çileli bir durum olabileceğini bilir. Geleneksel olarak okuma yazma ve diğer akademik becerilerde öğrenme güçlüğü olarak tanimlanan bu profil, büyük ölçüde bir kusur olarak algilanir. Gerçekte ise, son derece özel bir bilişsel yapiya işaret eder ve pek bilinmese de birçok beceri içerir.

Başarili insanlarin çocukken belli alanlarda zorlanmiş olabileceği pek akla gelmese de, pek çok mimar, mühendis, avukat, hatta edebiyatçi okul yillarinda okuma yazma öğrenmede güçlük yaşamiştir. Bu kişilerin nasil bir ortak özelliği vardir Dislektik kişiler basit kabul edilen akademik becerilerde tökezlerken nasil uzamsal muhakeme, mekanik kabiliyet, örüntüleri algilama, soyut bilgileri kavrama gibi konularda akranlarindan ayrilirlar Disleksi kalitimsal midir Ebeveynler, ne tür ipuçlarini takip ederek çocuklarinin dislektik olduğunu anlayabilirler Okulun en tuhaf öğrencileri çoğunlukla neden ayni zamanda okulun en zekileri olurlar Kitap okumaktan hoşlanmayan çocuklar gerçekte okumakta zorlaniyor olabilirler mi Öğretmenler dislektik öğrencilere destekleyici bir eğitim ortami sağlamak için ne yapabilir Dislektik kişiler, okulda ve iş hayatinda başarili olmak için ne tür araç ve kaynaklardan destek almalidir

Sinirbilimin yani sira eğitim alanindaki gözlem ve tecrübelerinden ilham alan Dr. Fernette ve Brock Eide, toplumun yaklaşik beşte biri gibi geniş bir kesimini etkileyen disleksiye yeni bir tanim getiriyorlar Onu bir eksiklik ya da engel olarak görmek yerine, bir tür üstünlük patolojisi olarak ele alinmasini sağlayacak bir paradigma değişimi öneriyorlar. Dislektik bireyler, ebeveynler ve eğitimciler için yepyeni kapilar açan ve onlara başariya ulaşma yolunda cesaret aşilayan bir kaynak.